Bayram bir toplumda herkesin düşüncesi, inancı, bakış açısı ne olursa olsun kalbinin sevinç ve mutlu olduğu ortamdır.
Bu insanın en temel hakkıdır, asla dokunulmaz.
Hele haksızlık asla yapılmaz bu bir zulümdür. Hz Ömer döneminde bir Yahudi’nin arsasına rızası olmadan mescid inşa edildiğini öğrenen Hz Ömer , o mescidde namaz kilmayarak mescidi yıktırmis ve o gönlün bayramına vesile olmuştur.
Ne yazikk ki son zamanlarda bir çöllesme yaşıyoruz. Estetikten, nazaketten, üsluptan, tebessümden , dokunmaktan, bütün bunların ötesinde gönül dilinden uzaklaşarak…
Bayramlar bize nasıl bir dünya inşa etmenin en güzel örneğidir. Efendimiz veda hutbesinde yuzbinlerce insana dönerek ” kimin bir hakkı varsa gelsin benden alsın” beni borçlu olarak gondermesin diyerek bizlerle rehberlik etmiştir.
Bugün kimseye kınama yoktur. Bugün hiçbir kimsenin göz yaşı akmayacaktır. Hiç bir kimseye kınama yapılmayacaktır. Hiçbir beden aç ve açıkta bırakılmayacaktir.
Efendimiz bizzat bu yönde uygulamalar ortaya koyarak, anne ve babası olmayan iki yetim çocuğun ayağına giderek onların ihtiyaçlarını karşılamis onlara ” istermisiniz Hz Muhammed sizin babanız olsun ” diyerek onlara sarılmış ve oyun alanında neşelenmesini sağlamıştır.
Bizlere ” bayramlar ” bahşeden Rabbimize şükürler olsun.
Dünyada ” bayram ” yapmaya, ” bayram ” yaşatmaya, ” bayram” toplumu oluşturmaya , ” bayramlaşmaya”, her zamandan daha fazla ihtiyacımız var.
Gönül dilinden söylemeye,
Selamlasmaya,
Muhabbete,
Nezakete,
Edebe,
İrfana,
Estetiğe,
Birbirimize güvenmeye,
Güven toplumu oluşturmaya,
Çevremize karşı sorumluluğa,
Her birimizin ihtiyacı var. Birbirimizin ” bayramı ” olmazsak Ahiret Bayramı’nda mahrumiyet yaşarız.
Yaşadığımız hayatın ” ramazan” tadında geçmesi ve dünya ve ahiret hayatında gerçek bayramlara kavuşmak dilek ve duasıyla….
Mutlu ve huzurlu nice gerçek bayramlara….
Nazım Yıldırım
Son Yorumlar