Posts Tagged ‘duygu’

Sevgi bir güldür çöllerde açan

                 

Sevgi bir güldür çöllerde açan
Onsuz gönüllerin hepsi perişan
Nasibim varsa sevgiden yana
Gül’ü verin başka şey istemem bana
Ümidim,hasretim,gülden yanadır.
Lezzetim kederim aşkım onadır.
 
.Bir yürekte bulunan sevgi çeşidi bir
bahçe içindeki çiçekler kadar çeşitlidir.
Gül’ü ayrı severiz,Leylağı ayrı Nergis’i ayrı Nergisi ayrı,Sümbül’ü ayrı
severiz.
Küçücük yüreğimiz hepsini alır.Annenin yerini tutmaz bir baba,babanın yerini
tutmaz bir anne,arkadaşın yerini tutmaz bir başka arkadaş.
Sevginin dereceside farklı farklıdır,merdivenin basamakları gibi.(sonuçta
BİR ŞEYE gider….)
Bazen sarılarak ifade ederiz sevgimizi,bazen dookunarak, bazen elimizdekini,
bazende içimizdekini paylaşmaktır SEVGİ.

Okumaya devam et

“Sevmek birçok şeyi göze almaktır”

                           

Sevmek birçok şeyi göze almaktır”

Kevser Doyurum

İnsan önce annesini sever, bebek anneye muhtaçtır, anne bebeğe. Yeni doğan dilsiz, savunmasız, bazı zamanlarda çaresizdir. Annesi onun dilsizliğini, savunmasızlığını, çaresizliğini sever ve ona ölesiye acır, korur ve sever. Onu kollarına almak, yanağına bir öpücük kondurmak hepsini olmasa da dertlerinin çoğunu unutturur. Bebeğin her geçen gün büyüdüğünü, daha çok uyarana cevap verdiğini, hele hele kendisini tanıdığını, sesini ayırt ettiğini fark etmek annenin mutluluğuna mutluluk katar.

x

Bebek en çok sevgiyle büyür. Sevgi insanın sorunlarından çıkış kapısıdır. İnsan ömrü boyunca sevgiyi arar, daha çok sevilmek ve sevmek ister. Yalnızca canlıları değil, kendisine hizmet eden ve yakınlarda bir yerlerde olan her şeyi, gözlüğünü, saatini, kalemini, defterini, yastığını, diş fırçasını, aynasını sever.

Bazı insanlar geceyi sever, gecenin bütün renkleri örtüşünde bir sır saklıdır. Her şey kendi dilince konuşurken gece sessizliğin sesi ile konuşur. Yalnızların diline en yakın dil gecenin kelimeleridir. Yalnız ve gece bir araya gelince ne durgun denizlere benzer, ne coşkun ırmaklara, tarifsiz hecelere benzer.

İnsanları sevebilmek için de insan çilelerden geçer. İnsanları sevapları ve günahları ile sevmek, sevabın ve günahın ne olduğunu yaşamaktan, idrak etmekten geçer.
Gönül bilir neyin hata neyin doğru olduğunu, çünkü gönül nazargah–ı İlahi’dir. Yeterince arınmış bir gönül bu konuda çok az hata yapar. Gönlü arındıran Mevla’nın zikridir. Gönülü mutlak manada gönül yapansa aşk’tır.

”Aşk imiş her ne varsa alemde
İlim bir kiyl–ü kal imiş“.

Dünya aşkla döner, dönen her ne varsa aşktan alır ivmesini. İnsan dönerek tekamül eder. Geçtiği yerlerden kemali artmış olarak yeniden geçer. Ve kendi kendine der ki: ”Ben buradan daha önce geçmiştim.” Çınar yapraklarına bakar, dolunaya, nergislere, söğütlere… Söğütlerin dibinden sular akar. Maneviyatında çölleri aşar, Mecnun misali. Mecnun bir çok şeyi göze almıştır. İnsan sevmek için bir çok şeyi göze alır. Çünkü sevmek cesaret ister, sabır ister ve hatta ince bir zeka gerektirir.

Seven zorlukları yaşarken, sevgisi artıyorsa hiçbir zahmet onu yıldırmaz. Sadakat budur.

İnsanı olgunlaştıran, kendini ve insanları tanımasını sağlayan güçtür sevgi. Sevgiden güç almak isteyen Allah’ın (cc) sevdiği her şeyi sever. Sevgi kapıları açar, köprüleri geçer, zorlukları aşar.

Allah sevgi potansiyelinizi arttırsın.
Ulaşabildiğimiz her yere gönülden selam olsun.

SEVGİNİZİ SÖYLEYİN LÜTFEN…

            

ESSELAMUN ALEYKUM SEVGİLİ DOSTLAR..

 

BİR HAYLİ ZAMAN   BERABERİZ…BU GÜZEL KAPIYI AÇAN MEVLAMA ÖZLELLİKLE HAMD OLSUN.

BERABER SEVİNÇLERİMİZİ,DUYGULARIMIZI PAYLAŞİYORUZ..

HAYAT DENEN OKUL BANA ŞUNU ÖĞRETTİ Kİ..EN KATI ,EN KÖTÜ İNSAN DAHİ YÜREĞİNDE SEVGİNİN ÖZLEMİNİ TAŞİYOR..

BİZ MÜSLÜMANIZ ELHAMDÜLİLLAH VE İSLAM DİNİ SEVGİ DİNİDİR.

BEN İSLAMA GİRENE KADAR (16 YAŞİNDA) BU GÜZEL DUYGULARDAN MAHRUMDUM..

TABİKİ MEVLAMIN BİR LÜTFÜ İLE GÜZEL AHLAK BENDE MEVCUDU,AMA BU DERECE ALLAHA VE YARATILAN HER ŞEY KARŞI SEVGİ DUYMUYORDUM.

NE ZAMAN Kİ İSLAMA GİRDİM,RABBİME VE CANIM PEYGAMBERİME AŞIK OLDUM,O ZAMAN DÜNYAM SEVGİYLE DOLUP TAŞTI..

HER SEYİM SEVGİ VE MUTLULUK OLDU.

BU SEVGİ ÇEVREMDE BAŞLAYARAK TÜM DÜNYAYI ULAŞTI..

SAYISIZ DOSTLARIM OLDU VE BEN DÜNYANIN EN ZENGİN İNSAN HİŞSEDİM KENDİME.

BU ARADA BENİ ÜZEN ŞEYLER DE OLDU.

BİR ÇOK KARDEŞLERİM BANA MEKTUPLA İLE ULAŞTIKLARINA ŞÖYLE YAZİYORLAR..

“BİZ YİRMİ YAŞİNDAYIZ..FAKAT “SEVİYORUM “KELİMEYİ İLK SENDEN DUYDUK.İLK SEN BANA “SEVİYORUM,GÜZEL GÖZLÜM DEDİN..”

BUNA ÜZÜLDÜM,ÇÜNKÜ İNSANLARIMIZ SEVGİDEN YOKSUL BÜYÜYORLAR.

DÜNYA HIRSI İNSANLARI SEVGİDEN,HUZUR DAN ,MUTLULUKTAN UZAKLAŞTIRDI..

ÇOCUKLARIMIZ SEVGİSİZ BÜYÜYOR.

BÖYLE YAPARKENDE BİZDE MUTSUZ OLUYORUZ

İLETİŞİM KOPUYOR,SEVGİ,SAYGI KALKIYOR..

YALNIZ KALİYORUZ BU KOCAMAN DÜNYADA VE BİZİM MAL MÜLKÜMÜZ PARAMİZ MUTLULUK VERMİYOR.

VERSE DE BİR ANLIK MUTLULUK BU..

SİZE SESLENİYORUM GÜZEL İNSANLAR..

AÇIN KALBİNİZİ KİLİTLERİ..”SENİ SEVİYORUM “DEMEYİ AYIP DEĞİL.

ALLAH İÇİN SEVGİLER ZADEN TERTEMİZ,BERRAK,SAF,DURU.

SEVELİM BİRBİRİMİZİ..İÇİMİZDE HUZUR,MUTLULUK DOLSUN ..

HADİ EN YAKINIZDAN BAŞLAYIN HEMEN ŞİMDİ.

“SENİ SEVİYORUM “DEYIN VE GÜLÜCÜKLER AÇILSIN YÜREĞİNİZDE VE YANAKLARINIZ DA..

SİZİ ALLAH İÇİN ÇOK SEVİYORUM.

arzular sonsuz,ihtiraslar çesitli..

            

ÇEVRE kırlılığı,hava kırlılığı,su ve ses kırlılığı olur da,duygu ve düşünce kırlılığı olmazmı ?duygularda ki kırlenmenin en önemli sebeblerinden birisi zaaflarimizdır…zaaflarımızın başında da ,kişilik arayışımız gelir..

bu arayış içerisinde ,olduğumuzdan daha farklı görünmek işteyişimiz,sonsuz arzu ve işteklerle dolu oluşumuz,bize fazladan ve taşıyacağımızın üzerinde bir yük daha yükler…
zaman olur ,o yük altında eziliriz…paraya,lükse,ve mevkiye olan tutku ulaşılamadığı zaman,insanın taşıyamayacağı bir yük olur..stres bu safha da ortaya çıkar..hayat çekilmez olur.
.insan yaşamaktan bıkar..duygulardaki kırlenmenin en önemli sebeblerinden birisi de inançsizlıktır..
inanç yokluğu,ruh ve his üzerindeki en önemli yükü oluşturur..inanmayan insanı ideali,hedefi ve amacı da olmaz…
onun için tek amaç vardır,o da,yeme,içme,ve hislerini tatmin ile birlikte yaşamak duygusudur…
yeme,içme,ve hişlerinin tatmini noktasında tıkanma olunca,inançsizlar,inançsizlığın yükünü taşıyamaz olduklarında intiharı seçmektedirler…
intihar onlar için bir kurtuluş,yahut öyle sanırlar…evet dostlar,simdi hislerimiz temizlemek,ruhlarımızın üzerindeki fazla yükleri atmak için ne yapmalıyız ?

duygularda ki temizliğin ilk şartı,doymak bilmeyen arzuların gemlenmesi ve ihtiraslara son vermesidir..bu iş hiç de kolay değil..
zira arzular sonsuz,ihtiraslar çesitli..
ikinci şart ALLAHA yönelmek,O ‘na candan gönülden bağlanmak,güvenmek ,ve O’ndan (c.c.)yardım istemektır..kırlenen ruhumuz temizlemek için,samimi tövbe,ve samimi bir kalbe ALLAH’A yalvarırsak MEVLAM önümüzde ki yollar açacak..

MEVLA İLE kalın dostlar

Küçük çaplı meydan okumalar insanın damağında güzel tatlar bırakabilir

Küçük çaplı meydan okumalar insanın damağında güzel tatlar bırakabilir. Meydan okuma deyince bir şeyleri kırıp dökmeyi veya kırıcı sözler sarfetmeyi kastetmedik.
Küçük çaplı meydan okumalar deyince bizim aklımıza sevdiğimiz birine durup dururken gülümsemek, ona değer verdiğimiz için şöyle ya da böyle yapacağımızı söylemek, bir bakıma kötü duyguları bertaraf etmek sayılabilir. Sonra sık sık kendi ölümümüzü hatırlayarak yaşama ihtirasımıza bir tür gem vurmayı sayabiliriz.

Oruç tutmak da nefse meydan okumaktır. Hele bu sıcak günlerde insana garip bir haz verir. Nefsimize şöyle deriz: ”Evet sen gerçekten soğuk su içmek istiyorsun ama beni terbiye eden Rabbimin rızası senin bu isteğinden daha önemli.”

Okumaya devam et