Archive for Haziran 2011

‘Vefa Nedir, Bilir misin?’

Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.”(Mevlana)

Vefa, sözünü yerine getirme, sözünde durma, sevgi, dostluk ve bağlılıkta kararlılık ve dini sorumluluklarını yerine getirme anlamlarına gelir.

Okumaya devam et

Ben acizim, Sen Aziz…

Ben acizim, Sen Aziz…
Tutmak için değil; tutunmak için uzanıyor ellerim,
İdraktan aciz ruhum, hayale razı göz bebeklerim,
Yazında, baharında üşüdü durdu günah karası ellerim..
Dün ettiklerimi mi unutayım, etmediklerime mi yanayım bugün…
Zulmet çöktü gecelerime, uyku doldurdu yerini nurun
Meğer uyku girmezmiş gözüne Seni hakkıyla sevenin…
Gecelerde uyanıp yıldızlarına el uzatamadım, birine tutunup Sana ulaşamadım…
Şimdi dilimden dökülenler, kalbimden sökülenler hepsi hepsi Senin için..
Pişmanlıklarımı, kalbimin bu ifsada dayanamayacağını, ruhumun mecnun misali rahmetine koşacağını bilene…
Seni anmayan dili, Sana koşmayan ayağı, Seni sevmeyen kalbi n’eyleyim,
Bugün bu saatte geldiğim, geleceğim, halimi arz edip, rızasını dileyeceğim kapı Senin..
Benim huzur kaynağım, kalbimin kût ve kuvveti Senin rahmet dolu kucağındır,

Ben seninim, hem gece hem gündüz, hepsi Senin,
Kovma beni ki yüzüm kara, yüreğim yanık, yaram derindir
Gecelerimi aydınlat, gündüzlerimi sevindir…

Son yolculuk

İSTER HOŞUMUZA GİTSİN, ister gitmesin, ister mertçe yüzleşelim, ister yüzümüzü buruşturup başka tarafa baka­lım, hiçbir kimsenin çare bulamadığı, güçlü diktatörlerin baş edemediği, hiçbir ilmin üstesinden gelemediği, hiçbir deha ve zekanın alt edemediği güçlü bir gerçek var: ölüm.

Okumaya devam et

Ya Rab..Sonsuz nimetlerin için sonsuz şükürler olsun..

 

ELHAMDÜLİLLAH  Bizi birbirimize kardeş kıldın

içimizdeki ayrılık tohumlarını gider.
Şeytanın şerrinden, nefislerimizin şerrinden,
ins ve cin düşmanlarımızın şerrinden bizleri muhafaza eyle!
Koru bizi yâ Rab!

 

Okumaya devam et

İmanın Tadı…

İmanın Tadı…
HER nimetin bir tadı var. Sadece yiyip içtiklerimizin değil, yaşayıp hissettiklerimizin de… Hayatın tadı diyoruz meselâ, eski günlerin tadı, sevginin, aşkın, yalnızlığın ve ayrılığın… Tatlı ya da acı… Ferahlatıcı ya da buruk… Ama nihayetinde bildiğimiz her şeyin damağımızda ya da dimağımızda kalan bir tadı var. Bizlere bahşedilmiş bütün bu nimetlerin bir tadı var da, nimetlerin en büyüğü olan imanın bir tadı yok mu peki? Var elbet, olmalı, imanın başka hiçbir şeye benzemeyen ve başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bir tadı olmalı. İmanımızın varlığımıza kattığı bir şeyler olmalı, hissedilebilir bir şeyler…