Posts Tagged ‘ilim’

Bilirim….

       

Bilirim, Kuran’ı melekleri imrendirerek okumak istediğini. Bilirim onu sahabeler gibi harfiyen yaşamak istediğini.

Bilirim, her şey mutlu etmez seni ibadetlerin mutlu ettiği kadar. Bilirim, her gece yatağa yattığında “Rabbim, Seni daha güzel nasıl zikredebilirim, sana daha güzel nasıl kulluk edebilirim?” diye yanıp yakıldığını…

Bilirim, evim ilim koksun, çocuklarım güzel ahlâkla bezensin, birbirleriyle hayırda yarışsın istersin.

Bilirim, çok seversin aileni, akrabalarını, eşini dostunu. Bilirim, sevginin daha büyüyüp gürbüzleşmesi için sevilmek istersin az da olsa.

Bilirim; dostluğu, kardeşliği, yardımlaşmayı ve güzellikleri her şeye tercih edersin.. Bilirim, şu dünyada en büyük zenginliğin sevgi, muhabbet ve yardımlaşma olduğunu düşünürsün. Ararsın, sorarsın, ziyaretlerine gider, mutlu edersin sevdiklerini. Bilirim, bir gün de şu gıcırdayan tahta kapının açılıp dostlarının görünmesini ne çok istersin.

Bilirim, gittiğin her yerde, bulunduğun her mekânda âyetler ve hadisler gündem konumuz olsun, hoş hayırlı sohbetler yapılsın; kırgınlıklar, üzüntüler bulunmasın, istersin. Bazen de doğruyu söylemek pahasına dokuz ortamdan kovulmayı göze alırsın. Hak çiğnenirken susanın dilsiz şeytan olduğunu bildiğin için, hiçbir zaman yaptıklarına ve söylediklerine pişman olmadığını bilirim.

Bilirim, insanları çok sever, ilişkilerinde saygılı ve rakik olmaya özen gösterirsin. Midelerinden önce gönüllerini ve ruhlarını doyurmayı yeğlersin. Herkesin ayrı bir dünyası olduğunu kabul eder, onların bam tellerine göre hitap edersin. Ama bilirim, görüştüğün kimselerden de özellikle incelik ve yeterince saygı beklersin.

Okumaya devam et

Allah’ın Rasulü buyurdu ki…

                 

Allah’ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)buyurdu ki..
-Miraç gecesinde ateşten makaslarla dudakları doğrayan bir topluluk gördüm..Beraberimde ki Cibril’e sordum..
-bunlar kimlerdır Ya Cibril..?
Şu cevabı verdi..
-Bunlar insanları Allah’ın rızasına erdirecek amellere,iyiye,güzele,ve doğruya çağıran,fakat kendi nefislerini çağırmayı unutan,yapmadıklarını söyleyen,Allah’ın Kitabı Kur’an-i okuyup da Onunla amel etmeyen alimler,vaizler,hatiplerdır..

YA RABBİM !
Gideceğim başka kapı yok..Yine Sana geldim Allah’m !
Bize Resulüllah’ın yaşadığı gibi islamiyeti yaşamayı nasıp et !
Bizlere razin olacağın ameller işlememiz için yardım et !
Sana layık kul, Resulune layık ümmet et !
İlmimizle amel edecek ilim ve güç ver !
Bizleri azıp sapmışların,şaşırmışların,islami söylediği halde yaşamayanların yoluna değil,
Hidayette olanların,Razi olduğun kullarının arasına kat…

ALLAH’ım !
Efsaneye göre,Anka kuşu,kendi ateşiyle yanıyor,kül oluyor…
Sonra küllerinden yeniden diriliyormuş…
Tıpkı ,güz geldiğinde,Kuruyan ağaçların bahar’da yeşermesi gibi…
Ya da,Karanlık çöken gökyüzünün,Seherde,ufukta ince bir cizgi halinde ki ışıkla aydınlatması gibi…

EY karanlıktan aydınlığa çıkaran !Kuruyan gönülleri yeşerden,ve AŞKI’yla yanan kül olan kullarını kavuşma günü ,yeniden dirilten ALLAH’ım !
Bizi karanlıktan aydınlığa eriştir…
Bizi ölümden,ebediyete ulaştır…
Güller hep ellerimizde açsın,dikenleri batmasın…
Mutluluk hep yanımızda olsun,EN SEVGİLİDEN ayırmasın…
EY ALLAH’ım !Bizi belalara düçar etme..
Bizi belarlarla imtihan etme…Bizi Kendine Dost eyle Rabbim..!
Tıpkı İbrahim’i dost edindiğin gibi…
Bizi musibetlerden muhafaza eyle…
Tıpkı Onu muhafaza eylendiğin gibi..AMİN…

İslam’ın Üstünlüğü‏

       

Güzel ahlakın hakkıyla yaşanmadığı bir toplumda üstünlüğün nelere dayalı
olduğunu uzun uzun anlatmama sanırım pek gerek yok. Cahiliyenin
kıstaslarının geçerli olduğu bu çarpık sistemde menfaat ilişkilerinin ön
plana çıktığı, bunun sonucunda ise maddi ve manevi sıkıntı, bereketsizlik ve
kargaşanın meydana geldiği inkar edilemez bir gerçektir.

Bediüzzaman Said Nursi’nin de “Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve
Allah’a asker olmaktadır. ” sözleriyle çok güzel ifade ettiği gibi dünyada
mutluluğu ve huzuru elde etmenin tek çözümü, ancak İslam ahlakını
yaşamaktır.

Gerçekten de insanın şan ve şerefini ancak müslüman olmakla kazanabileceğini
Allah “Andolsun size şan ve şerefinizin içinde bulunduğu bir kitap indirdik.
Yine de akıllanmayacak mısınız? ” (Enbiya Suresi, 10 ayetinde belirtmiştir.

“Allah adına gerektiği gibi cihad edin. O, sizleri seçmiş ve din konusunda
size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahimin dini gibi. ” (Hac Suresi,
78 ayetinde ifade edildiği gibi dini yaşamak son derece kolaydır. Ama
toplumun bazı kesimlerinde din kasıtlı olarak zor ve karmaşık gösterilip
müslümanın yapısı ise içine kapalı, dar görüşlü ve pasif bir model olarak
çiziliyor.

Oysa ezik bir müslüman modeli, İslam’ın ilk zamanlarından günümüze kadar
tarihin hiçbir safhasında görülmemiştir. İslam tarihini bu gözle yeniden
incelediğimde Halifeler devrinde dört bir koldan yayılan İslam’ın, her
dönemde cahiliye toplumlarının yasaklarını ve yanlış uygulamalarını ortadan
kaldırip hür bir ortam yarattığını, aklı ve bilimi teşvik ettiğini ve hayatı
tanzim ederek kendisine tabi olan müslümanlara şahsiyet, ilim, zenginlik ve
tüm bunlardan dolayı doğal bir üstünlük kazandırdığını gördüm.

Osmanlı İmparatorluğu’nun çok uluslu yapısını uzun süre devam
ettirebilmesinin, İstanbul’un fethedilmesi gibi başarıların sebebi İslam’ın
sağladığı hoşgörü ve kolaylıktan başka ne olabilir?

Bu yüzden kanaatimce, İslam’ın öncelikle önplana çıkarılması gereken
yönlerinden biri de, İslam’ı yaşamanın sağladığı, geçmişte de defalarca
tecrübe edilmiş olan üstünlüğü olmalıdır.

Okumaya devam et

İnsan temiz kalmak için her çeşit haramlarda uzak durması gerekir..

İnsan temiz kalmak için her çeşit haramlarda uzak durması gerekir..

Haramlardan uzak durması gereken en önemli uzvumuz ,gözümüz..

Gözlerimiz haramlarda daldığı zaman ,ruhumuz kırlenir,aklımız karışır,

Vizdanımız rahatsız olur..

Ve ister istemez günaha giriyoruz..

Hemen tövbe etmezsak ,büyük günah diye yazılır..

Böyle bir durumda düşmemek için ,gözlerimiz her türlü haramdan korumamız
lazim..

Allah’a tevekkül edip O’ndan (c.c.)yardım istemeliyiz..

Dua ağzımızdan eksik olmayacak ,cehennem azabını düşünüp ,Allah’tan korkup
gözlerimiz haramdan korumalıyız..
Bu değeri biçilmez hazine gözlerimiz,Allah’ın yaratığı güzellikler bakmak
için ,

İlmi öğrenmek..

Allah’ın kelami(KUR’AN) okumak için..

Tarih kitaplar okuyup,ecdadimizi bizler için yaptıklarını öğrenmek..

Peygamberimiz hayatını öğrenmek için kullanacağız..

 

biz ,gençler için bu yaşadiğimiz zaman her türlü kötülüklerden korumak için çok zordur,

ama imkansiz değildir..

 

her attğimiz adim başina bir tehlike bekliyor bizi..

Okumaya devam et

Biz insanlar hayat denen gemide menzile doğru yol alıyoruz ama…

Biz insanlar hayat denen gemide menzile doğru yol alıyoruz ama ne yazıkki bindiğimiz geminin dümeni yok. Onun içindir ki birçok insanımız tam bir girdaba girmiş gibi ya yanlışlık ve kötü ihtirasları yüzünden kötülükler batağında yüzüp duruyor. Dümeni olmayan gemi ile yapılan yolculuk nedeni ile karşısına neyin çıkacağını bilmeden ve görmeden ansızın önüne çıkacak bir şeye şiddetle çarparak parçalanacak.

Oysa bu karanlıklar deryasında insanoğlunun yegâne dümeni ve deniz feneri ilimdir. Yine bu deryanın sonunda da Allah ve resulüne ulaşmak ve onlara kavuşmak vardır.
Onun içindir ki insanoğlunun en öncelikli görevi ilim tahsil etmek ve bu ilimle Allah’a daha yakınlaşması ve ona ulaşması gerekir. Zira Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurdular:
“Benim üzerime bir gün doğarda, beni Allah’a yaklaştıracak olan bir ilmi o günde biraz daha çoğaltamazsam, o günün güneşinin doğmasında benim için bereket yoktur.”
Yine Abdullah b. Mes’ûd Radıyallahu Anh der ki: