KOMŞULARIN HUZURUNU KAÇIRMAYALIM!‏

Ceyda ARIN

Rabbimiz “Allah sizin için evlerinizi bir huzur ve sükun yeri yaptı” buyurur. (Nahl, 80) Büyüklerimiz de huzur ve muhabbet bulunan yer manasında hane-i saadet, saadethane ifadesini kullanmışlar evlerimiz için. Evler, her türlü sıkıntıdan uzaklaştığımız, sükûna erdiğimiz sığınaklarımızdır ve elbette huzurumuza kimsenin gölge düşürmeye hakkı yoktur. Bu nedenle komşuluk adabı sandığımızdan daha önemlidir.

HOŞLANMADIĞIN ŞEYİ BAŞKASINA YAPMA


Hepimiz akşam eve varmayı gün boyu iple çeker, yemekten sonra ailemizle birlikte dinlenmeyi düşleriz.Kitap okumayı ya da yorgun olduğumuzdan dolayı erkenden uyumayı da arzulayabiliriz. Tam bu sırada birden üst veya alt kattan gelen tamirat sesiyle irkilmek kimsenin arzu edeceği bir şey değildir. Aynı şekilde müziğin sesinin fazlaca açılması ya da bir bebeğin çığlıklarla ağlaması da tadımızı kaçıracaktır.

Komşuluk ilişkilerini dengede tutmanın yolu, kendimize yapılmasından hoşlanmadığımız şeyi, başkasına yapmama hassasiyetini göstermekten geçiyor. Doğal olarak bizi rahatsız eden şeyler, komşularımızı rahatsız eden şeylerle hemen hemen aynıdır. Örneğin açık olan penceremizden içeriye, üst kat komşumuzun halı tozlarının girmesinden hiçbirimiz hoşlanmayız. Ya da henüz yıkayıp astığımız çamaşırlarımızın üzerine bir sofra bezinin silkelenmesi bizi öfkelendirecektir.

KOMŞULUKTA TAHAMMÜL ÖNEMLİ

Komşuluk ilişkilerinde tahammül son derece önemlidir. Kasti yapıldığından emin olduğumuz şeyler dışında, diğer problemler mümkün olduğunca sabretmeyi gerektirir. Örneğin, hiç kimse bebeğini veya çocuğunu kasti olarak ağlatmaz. Muhakkak her anne baba onu sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordur. Başka bir örnek olarak geç saatte kulaklarımızı tırmalayan tamirat gürültüsünü ele alalım. Komşumuz başka bir fırsat bulamamış olabilir evinin onarılması için ya da o saate kadar uzamış olabilir tadilat işlemleri. Böyle hallerde bize düşen sabır ve sükûttur. Rahatsızlığımızı en aza indirgemek için bulunduğumuz odayı değiştirebilir veya başka bir çözüm yolu deneyebiliriz. Empati yapıp kendimizi o komşumuzun yerine koymak, bu durumu anlamamızı kolaylaştıracaktır. Hasan-ı Basri Hz. şöyle buyurur: “İyi komşuluk, yalnız komşuya eziyet etmemek değil, komşunun eziyetlerine de katlanmak demektir.”

Bazı yerlerde de komşularımızı nazikçe uyarmamız gereken durumlar olacaktır mutlaka. Örneğin, bizi rahatsız eden durum rutin olarak gerçekleşiyorsa, tartışmaya dönüştürmeden, gayet kibar bir dille, komşumuza şikayetimizi dile getirebiliriz. Ancak böyle davranarak o özlemini duyduğumuz o sıcak komşuluk ilişkilerine sahip olabiliriz.  

KOMŞULARIMIZIN HAKLARINI UNUTMAYALIM!

Efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde, Cebrail’in (a.s) komşu hakkından sıkça bahsetmesi sonucu, neredeyse komşunun komşuya varis kılınacağını düşündüğünden bahseder. Komşusunun, kendisinde ne gibi hakları bulunduğunu soran bir sahabiye yine Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap verir: “Hastalanırsa ziyaretine gidersin, vefat ederse cenazesini kaldırırsın. Senden borç isterse borç verirsin. Darda kalırsa yardım edersin. Başına bir felaket gelirse teselli edersin. Evinin damını onunkinden yüksek tutma ki, onun rüzgarını kesmeyesin. Ya senin ne pişirdiğini bilmesin, ya da pişirdiğinden ona da ver.”

BUNLARA DİKKAT EDELİM!

• Komşularımıza karşı güler yüzlü davranıp, onlarla karşılaştığımızda selamlaşmayı, hal hatır sormayı ihmal etmeyelim.
• Onların iyi ve kötü günlerinde elimizden geldiğince yanlarında ve destek olalım.
• Misafir geçirirken bilhassa gece geç vakitte ve sabah erken saatlerde daha temkinli davranarak, sessiz olmaya çalışalım.
• Kapı önünde ayakkabı, çöp, bisiklet vb geçişi zorlaştıracak engeller bırakmamaya özen gösterelim.
• Halı ve balkon temizliği yaparken alt katımızda oturanları dikkate alalım
• Evlerimizin temizliğine titizlik gösterdiğimiz gibi, bina içini ve bahçeyi temiz tutalım.”Herkes kapısının önünü temizlerse sokaklar tertemiz olur” sözünü unutmayalım.
• Ortak kullanımlı otoparkı bulunan konutlarda, aracımızı dikkatlice ve diğer araçlara yer kalacak şekilde park edelim.
• Tamirat ve evden taşınma gibi durumlarda komşularımıza önceden haber verip özür dileyebiliriz.
• Efendimiz: “Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir” buyurur. Maddi durumu olmayan yada hasta ve yaşlı olup ihtiyacını sağlayamayan komşularımız olabilir. Onlara ikramdan kaçınmayalım.
• Komşularımızın özel hayatlarına saygılı olup kusurlarını araştırmayalım. Gizli hallerine şahit olursak görmezlikten gelip örtmeye çalışalım.
• Herhangi bir sıkıntıyla karşılaştığımızda ilk çalacağımız kapı komşularımızın kapısı olacaktır. Bunu hiç akıldan çıkarmayıp ilişkilerimize hep olumlu yön vermeye uğraşalım.

Yorum bırakın